Kayyum Nedir? Hukuki Statüsü, Görev ve Yetkilerinin Kapsamlı Analizi
Kayyumluk kurumu, modern hukuk sistemlerinde öngörülen ve olağanüstü durumlarda devreye giren önemli bir tedbirdir. Bu makale, kayyumun ne olduğundan görev ve yetkilerine, atanma sebeplerinden uygulamadaki kritik noktalara kadar kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır.
1. Kayyumun Hukuki Tanımı ve Temel Kavram
Kayyum, belirli bir malvarlığının, işletmenin veya tüzel kişiliğin yönetilmesi, temsili veya korunması için mahkeme kararıyla atanan geçici yöneticidir. Kelime anlamı Arapçada "bir işi düzene koyan, yöneten kişi" demektir.
-
Hukuki Niteliği: Kayyum, atandığı görevi yerine getirirken bağımsız ve tarafsız bir "hukuki organ" statüsündedir. Kendi adına değil, kayyum atanan taraf adına hareket eder.
-
Temel Mantık: Kayyumluk, bir malvarlığının veya kuruluşun, sahibi veya normal yöneticileri tarafından artık etkin şekilde yönetilemediği, korunamadığı veya yönetimde ciddi bir çıkar çatışmasının olduğu durumlarda devreye girer. Amacı, söz konusu varlığı korumak ve değerini muhafaza etmektir.
2. Kayyum Atanmasını Gerektiren Başlıca Durumlar (Kayyumluk Sebepleri)
Kayyum, ancak kanunda öngörülen belirli hallerde atanabilir. Keyfi bir uygulama söz konusu değildir.
-
Gaip veya Fiilen Görev Yapamama: Bir kişinin uzun süredir nerede olduğunun bilinmemesi (gaip) veya hastalık, tutukluluk gibi sebeplerle malvarlığını yönetememesi.
-
Yasal Temsilci Eksikliği veya Çatışması: Örneğin, bir vesayet altındaki kişiye vasi atanana kadar geçici süreyle kayyum atanması. Veya, bir şirketin ortakları arasında çıkan ve şirketin iflasına yol açabilecek bir anlaşmazlık (örneğin, hissedarların yönetim kurulunu bloke etmesi).
-
İflas Sürecinde: İflas eden şirketin malvarlığının tasfiye edilip alacaklılara paylaştırılması sürecini yönetmek üzere iflas kayyumu atanır.
-
İdari Kayyum (Kamu Yararı Nedeniyle): Belediye başta olmak üzere, bir kamu kurumunun veya özel hukuk tüzel kişisinin (dernek, vakıf) görevini yapmaması, kamu düzenini veya genel ahlakı ciddi şekilde ihlal etmesi durumunda, idari makamlar tarafından (valilik, kaymakamlık) atanır. Bu, en tartışmalı kayyum türüdür.
-
Ortaklıktan Çıkarma Davalarında: Bir şirkette, belli bir ortağın haklı sebeplerle (örneğin, ağır sadakat yükümlülüğü ihlali) şirketten çıkarılmasına karar verilmesi durumunda, hisselerinin tasfiye değerinin belirlenmesi ve ödenmesi için kayyum atanabilir.
Örnek Senaryo - Şirket İçi Çıkmaz:
"Aile şirketinde iki kardeş %50-%50 hissedardır. Yönetim kurulu toplantılarında sürekli olarak birbirlerinin tekliflerini veto etmekte, şirket faaliyetleri durma noktasına gelmektedir. Bu durumda, bir kardeş mahkemeye başvurarak şirkete, anlaşmazlığı gidermek ve şirketi yönetmek üzere geçici bir kayyum atanmasını talep edebilir."
3. Kayyumun Görev ve Yetkileri: Hukuki Sınırlar
Kayyumun yetkileri, atanma amacı ve mahkeme kararıyla çizilen çerçeveyle sınırlıdır. Sınırsız bir yetkisi yoktur.
-
Temsil Yetkisi: Kayyum atandığı kişi veya kuruluşu hukuki işlemlerde (sözleşme imzalama, dava açma/ta'kip etme, taşınmazı satma [ancak bu genellikle mahkeme iznine tabidir]) temsil eder.
-
Yönetim Yetkisi: Malvarlığını veya işletmeyi, örnek bir "iş adamı" gibi işletir, giderleri yönetir, gelirleri tahsil eder.
-
Bildirim ve Hesap Verme Yükümlülüğü: Kayyum, yaptığı önemli işlemler hakkında mahkemeyi bilgilendirmek ve görevi sona erdiğinde nihai bir hesap raporu sunmakla yükümlüdür. Bu, en önemli denetim mekanizmasıdır.
-
Özen Yükümlülüğü: Kayyum, kendi işlerinde göstereceği özeni göstermekle yükümlüdür. İhmalinden doğan zararlardan kişisel olarak sorumludur.
Örnek Görev ve Yetki Sınırlaması:
Bir şirkete kayyum atanmıştır. Kayyum, şirketin günlük operasyonlarını (üretim, satış, personel ödemeleri) yürütebilir. Ancak, şirketin ana fabrika binasını satmak gibi olağanüstü bir işlem yapmak için mahkemeden özel izin alması gerekir.
4. Kayyum Atama ve Görev Sonlandırma Süreci
Süreç, titiz bir hukuki prosedüre tabidir.
-
Atanma: İlgililerin (örneğin, bir alacaklı, hissedar, vasi) başvurusu veya doğrudan idari makam/ mahkeme tarafından re'sen atanabilir. Mahkeme, duruşma yaparak en uygun kişiyi (genellikle avukat, mali müşavir, eksper) kayyum olarak atar.
-
Görev Süresi: Kayyumun görevi geçicidir. Atanma sebebi ortadan kalktığında (örneğin, gaip kişi bulunduğunda, şirket anlaşmazlığı çözüldüğünde, iflas tasfiyesi bittiğinde) görevi sona erer.
-
Görevin Sona Ermesi: Mahkeme kararıyla kayyumluk görevi sonlandırılır. Kayyum, son hesap raporunu mahkemeye sunar ve yönettiği varlıkları yasal sahibine veya yeni yöneticiye devreder.
5. Sıkça Sorulan Sorular ve Pratik Bilgiler
-
Kayyum ile Vasi Arasındaki Fark Nedir? Vasi, kişinin kendisi (reşit olmayan, kısıtlanan kişi) için atanır. Kayyum ise daha çok kişinin malvarlığı veya bir tüzel kişilik (şirket, dernek) için atanır.
-
Kayyumun Kararlarına İtiraz Edilebilir mi? Evet, kayyumun işlemleri ve mahkemenin kayyum atama kararı, ilgililer tarafından itiraz ve temyiz edilebilir.
-
Kayyum Maaş Alır mı? Evet, kayyumun yaptığı işin niteliği ve süresine göre mahkeme tarafından belirlenen bir ücret (hakem ücreti), yönettiği malvarlığından ödenir.
Sonuç:
Kayyumluk, hukuk sisteminin işleyişini aksatan boşlukları doldurmak ve değerlerin korunmasını sağlamak için tasarlanmış önemli bir "hukuki güvenlik supabıdır". Etkin bir kayyum, karmaşık bir sorunu çözmek, bir şirketi batmaktan kurtarmak veya bir ailenin malvarlığını korumak gibi hayati bir işlev görebilir. Ancak, bu olağanüstü yetkiler, her zaman yargı denetimi ve hesap verme sorumluluğu ile dengelenmiştir.
TR
EN
RU
